30 Ocak 2012 Pazartesi

yaz dedin yazdım


neden yazdıgımı bilmeden yazıyorum öyle. neler dökülür bilmiyorum. okan bayülgen ile yanlızlar gecesinden sonra oldu yazma bir blog almak, tavsiyesi üzerine.
sonuçta kendisi benim çocukluk aşkım ilk aşık oldugum adam sanırım 18 yaşında falandım. o yazın derde ben yazmazmıyım ne yazıcamı bilmiyorum ama. öylesine içimi dökmek için belkide.


  büyük büyük kelimelerim yok benim olmadı da hiç!! hoş olması içinde ugrasmadım hiç büyük büyük kelimelerim olmadı büyük sözvermişlerimde yok aslında. kimseye demedim senin için romayı yakar cehennemede kar yagdırıcam kolay degil çünkü. belkide yanlızlık büyük sözler büyük vaadler verdiğimiz için olmasın başta kendimizi daha sonrada etrafımızı kandırdıgımız için. hep öğrenmedik mi küçük mutluluklar olsun hayatımızda diye. neden yanlızlıkta ilk akla gelen sevgili aile degil dostluk degilde sevgili bence asıl yanlızlık aileni kaybettiğin yada yıllarca sırtını dayadıgın salya sümük ağladıgın başın ne zaman derde düşse koşan dostluklarının bittiğinde yanlızsındır. aşk bittiginde degil. aşk biter ve dostun omzunda almazmısın yada kardeşinin dizlerinde almazmısın solugunu. bence içimizde yanlızlıgı bilmeliyiz ilk önce. sonra oturup eksiklerimizi bulmalıyız nerde büyük sözler kullandık nerde kocaman vaadler verdik onlara bakmalıyız. küçük ama yapabilecegimiz cümleler kuralım bunları kalp agrısı olan birisi olarak yazmıyorum. sadece yanlızlık denildiğin de sadece sevgili aşk algılanmasından rahatsızım asıl yanlızlık sabah kalktıgında sana günaydın diyen insanların olmamasıdır yada 2 gün boyunca aramadıgında en yakınlarından agız dolusu küfürler duymaktır. arkanı döndüğünde kuyunu kazanlar degil arkanaı kollayanların olmamasıdır... benim yanlızlık anlayısım çok farklı....